Türkiye’nin en güzel doğal oluşumlarından birisi olan peribacaları, doğanın Anadolu’ya harika bir armağanıdır.
Bölgenin aynı zamanda mistik bir havası var. Peribacalarını ufukta görmeye başladığınız an kulağınızda Mahmut Orhan’ın Save Me şarkısı çalmaya başlıyorsa, kendinizi ağır çekimde hissediyorsanız, tebrikler Kapadokya ruhu içinize yerleşmeye başlamış demektir. (Not: şarkıyı aramayın diye yazının sonuna ekledik)
Bu eşsiz atmosferi daha da güçlendirmek sizin elinizde. Bu yüzden Kapadokya’dan dönmeden yapmanız gereken 5 şeyi sizlere sıraladık.
1. Balon Turu Yapın Ya da İzleyin
Saat sabaha karşı 04:30 civarı. Kapadokya için uyanma vakti! Ortalık zifiri karanlık, gözünüz hâlâ uyanmayı kabullenememişken yollara düşmüş oluyorsunuz. Peki bu çılgınlık niye? Dünya’da eşi,benzeri sayılı olan bir manzaraya şahit olabilin diye. Rotanızı Aşıklar Tepesi ya da diğer adıyla Aydın Kırağı’na yönlendirdikten sonra yol boyunca içi yolcu dolu servisler görüyorsunuz. Tepeye vardığınızda gözünüz karanlığa alışmış ve peribacaları arasında belli belirsiz silüetler görmeye başlıyorsunuz. Yavaş yavaş ateşlemeler… Gün doğumuyla show başlıyor. Bütün balonlar aynı anda havaya yükselip gökyüzünde sabitleniyor. Tarifi anca bu kadar, çok daha fazlasını kendi gözleriniz görecek. Hayatımızda en çok heyecanlandığımız anlardan biriydi galiba. Mutlaka ama mutlaka görmelisiniz.
2. Şarap Deneyin
Kapadokya bölgesinin güzel üzümleri, volkanik araziden yararlanılarak yapılan mahzenlerle birleşince ortaya harika bir ürün çıkıyor. Bölgede birçok şarap fabrikası görebiliyorsunuz. Hatta içlerine girip istediğiniz şarabın tadına bakabiliyorsunuz. (Gerçi pandemiden sonra tadım kalkmıştı ama belki tekrar başlayabilir) Bunun için illa şarap almanıza gerek yok. Biz Kapadokya’nın güçlü şarap üreticilerinden olan Ürgüp’teki Tursan’da şarap denedik ve aldık. Favori listemizin zirvesine beyaz şarapla aramız iyi olmamasına rağmen “Misket” yerleşiyor. Şiddetle tavsiyemizdir.
3. Yöresel Lezzetlerin Tadına Bakın
Kapadokya’nın ünlü lezzeti testi kebabı var ya, işte o Kapadokya’nın değilmiş aslında 🙂 Başka bir şehrin yöresel tadı olsa da bu yemek Kapadokya’da da gayet lezzetli yapılıyor. Asıl özel olanı sunumda saklı. Restaurantta sipariş ettiğiniz testi kebabı, bir testinin içinde geliyor ve servise satır eşlik ediyor. Satırı testinin başına vurduklarında kırılan testinin içinden şıkıdım şıkıdım akan etler… Offf… Gerçekten hem sunum hem de lezzet, denenmesi gerekenler arasında.
4. Mağara/Taş Otellerde Konaklayın
Kapadokya’nın en önemli özelliği, sahip olduğu coğrafi özellikleri hayatın her alanında kullanmaları. Buna konaklamak da dahil. Kapadokya’ya gitmişken sıradan bir odada kalmaktansa konak ya da mağara tarzı otellerde kalmak gerekir. Bu size, günün 24 saati nerede olduğunuzu hatırlatır.
Mağara oda denilen oda tipi, tamamen peribacalarından oyularak ya da benzetilerek yapılıyor. Taş odalar ise Kapadokya’nın yöresel ev yapılarından biri. Yapımında çimento, beton vb. kullanmadan tamamen bölgenin taşlarıyla oluşturulmuş bir ev tipidir. Her iki türlü de sıradışı bir atmosferde konaklama sizi bekliyor.
5. Doğasında Kaybolun
Unutmayın ki bulunduğunuz yer dünyada eşine az rastlanan nadide yerlerden birisi. Kapadokya’nın sıradışı doğasında kaybolurken kendi masalınızı yaşadığınızı hissedeceksiniz. Günlük hayat tarzından çok uzak bambaşka bir dünya… Kendinizi bırakın manzaraya ve sadece o anın tadını çıkarın. Belki bir peribacasından diğerine zıplarken belki de kızıl çukurda günü batırırken.
Keyifli Seyahatler…
Comments 1