90’li yıllarda daha yaygın olan duvar takvimlerini bilirsiniz. Parlak bir kağıda basılmış, her sayfasına 1 ay gelecek şekilde 12 yapraklı ve tepesine de konulmuş her sayfada ayrı ayrı muhteşem bir doğa resmi…İşte o gördüğünüz manzaralardan birini kendi fotoğraf makinenizle çekmek ister misiniz? O zaman sizi Amsterdam ’ın müthiş güzellikteki köylerinden biri olan Edamla tanıştırmak istiyoruz.
Edam’a Nasıl Gidilir?
Amsterdam’dan Edam’a 40 dk.lık bir otobüs yolculuğuyla kolayca ulaşabilirsiniz. Amsterdam Central İstasyonu’nun içerisine girdikten sonra dümdüz ilerleyip binanın denize bakan tarafına geçmeniz gerekiyor. Bu bölüme geldikten sonra EBS ofisini göreceksiniz. Ofisin içindeki biletmatiklerden ya da bilet gişesinden biletinizi alabilirsiniz.
Haritada görmüş olduğunuz köylerin tamamında geçerli ve gün boyu sınırsız biniş hakkı veren biletinizi 12,50 € karşılığında satın alabiliyorsunuz. Eğer bu bileti buraya tıklayarak internet üzerinden alırsanız %10 indirimli almış oluyorsunuz. Biletle birlikte size verilecek bu haritadan rotanızı istediğiniz gibi seçmek size kalmış.

Biz Volendam-Edam-Marken’in bulunduğu mavi rotayı izlemeye karar vermiştik. Bunlardan en uzakta bulunan Edam için 110,312,314 veya 316 numaralı otobüslerden birine binanın üst katına çıkarak binebilir ve insanın hayal gücünün sınırlarını zorlayan manzaralar eşliğinde Edam’a varabilirsiniz. Yolculuğunuzu fazla kalabalık olmayan rahat otobüslerle gerçekleştiriyorsunuz. Biz genellikle en arkayı tercih edip orada Derin’in oynaması için alan yaratabildik ve hatta altını bile değiştirdik 🙂 🙂 🙂
Edam Hakkında
Edam’a varır varmaz insanda korkunç bir kıskançlık duygusu oluşuyor. 🙂 Yan yana düzenli evler, önünden akan bir dere, derenin içinde yüzen ördekleri yemyeşil bir doğa, huzur ve daha fazlası var Edam’da. Avrupa’nın devasa yapılarından ve turist kalabalığı olan meydanlarından sonra buranın sessizliği ve huzuru içinizi müthiş duygularla dolduruyor.
Edam’da Hollanda’nın meşhur peynirlerini tadabileceğiniz dükkanlar bulunuyor . İçeriye girip peynirlerin (isterseniz hepsinin :)) tadına bakabilir ve satın alabilirsiniz. Peynirlerin hepsi tekerlek şeklinde ve balmumuyla kaplı olduğu için uzun sure bozulmadan dayanabiliyor.
Tadı nasıldı diye merak edenler için; hafif tatlımsı ve tek başına tüketildiğinde ağızda güzel bir tat bırakan özelliği var. Hani kahvaltıda ekmeğin arasına konulup yenilmesini haketmiyor da tek başına güzel bir şarapla tüketilmeyi bekliyor gibi. 🙂 🙂 (Gurme yorumu havasında!) Ancak herşeyi yerinde tatma şansı yakalayan ‘Gurme Derin’ Edam Peynirini beğenmedi 🙂
Peyniri Edam’da tadın ama satın almayın. Amsterdam’daki marketlerde aynı peyniri çok daha ucuza bulabilirsiniz. Tadına bakıp hayran olduktan sonra Türkiye’ye getirip beğenmeyen birçok insan da olduğunu öğrenince biz satın almaktan çekindik. En güzeli yerinde yemektir zaten. 😉 Biz ne zaman bir şeyi eve getirsek aynı tadı alamadığımızı düşünenlerdeniz.
Peynir tadımı dışında sadece doğayla içiçe olacağınız, havasını soluyup bol bol fotoğraf çekebileceğiniz rüya gibi bir köy özetle Edam.
Hollanda’ya gitmişken mutlaka ama mutlaka görmeniz gereken bir yer. Şiddetle tavsiye edilir. Edam’da geçireceğiniz rüya gibi 2 saatten sonra tekrar otobüs durağına gidip bir başka güzellik Volendam’a geçebilirsiniz. Volendam yazımıza buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Rüya gibi seyahatler…
Comments 1